Bakınca gönül yanıyor Aşkın derinden kanıyor

Geldik senin huzuruna Daldır Mevla'mın nuruna,

Alem gönlü çalan güzeller dolu Sen özelsin Leyli, yoktur emsalin.

Kalem alsam yazsam dividim yetmez Tükenir kağıtlar kelamım bitmez

Geliyor sultanım güller elinde Etrafa mis koku saçıldı canlar.

Medet Gavs-ı Sâni bir gör halimi Al içimden nefis denen zalimi

Yar diye diye, can diye diye Düştük aşkın seline

azar kıldı Hak erleri İz bıraktı kademleri Tohum saçtı rüzgarları Açtı Kasr-ı Arifan

Düştüm yoluna, köyüne Ahir zamanın gülüne Derviş olup döne döne Serimden geçmeye geldim.

Seni şöyle candan yar Sevemedim yanarım. Sana bir çift sözüm var Diyemedim yanarım.

Biçare gezer idim Aldanmışım dünyaya Bir sürmeli göz gördüm Gönlüm döndü Mevlâ'ya.

Kaşların karası, sanki ciğer yarası Derdimin dermanıdır, Gavsımın bir nazarı

Menzil köyünde bir güzel Görenleri mecnun eder.

Siyah cübbeyi giyersin Sofiye nazar edersin

Mihrаbа verir sırtını sаğ eli şаkаğındа Şöyle bir oturur dа dаğlаr eteğinden tutunur